4 Mart 2016 Cuma

Beykoz Koru Sosyal Tesisleri

 Merhaba ziyaretçi! Hoş geldin <3

“yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem
 ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı”
                                                                            Cemal Süreya

Yukarıdaki iki dizeyi mutlaka bir yerden duymuşsunuzdur ya da internette görmüşsünüzdür. Ben Cemal Süreya’ya sonuna kadar katılanlardanım. Güzel bir kahvaltıyla başladığınız günün kötü geçmesi çok düşük bir ihtimal. Zihin açıklığı ve sağlık konusuna hiç girmiyorum blog`umuzu sağlıklı yaşam blog`una çevirmeyelim diye :)

Bizim için kahvaltıda çeşit önemli. Hepsini yiyemesek de gözümüz illa ki tatlısından tuzlusuna bir sürü çeşit arıyor.  Peki bu yazımızda bahsedeceğimiz kahvaltısıyla bizi mutlu eden yer neresi? :) Şaşıracaksınız belki ama -bizi şaşırtmıştı çünkü- Beykoz Koru Sosyal Tesisleri!

Sosyal tesis olduğu için beklentimizi nedense biraz daha düşük tutmuştuk gitmeden önce. Pazar günü gittiğimiz için erken gitmemize rağmen de bir hayli kalabalıktı Beykoz Koru Sosyal Tesisleri. Mekan olarak dış görünümü çok hoş. İçeri girip kalabalığı ve sıra bekleyenleri gördüğümüzde modumuz biraz düştü ama “geldik görelim madem” niyetiyle adımızı sıraya yazdırdık :)


Sırada araya kaynamak isteyip isim yazdırmadan girmeye çalışanlar oluyor. Pazar günü giderseniz ve o sıraya girerseniz gözünüzü dört açın. :) Bu sebepten ufak bir tartışma çıkmıştı gittiğimizde. Masalar boşaldıkça adınızı okuyup içeri alıyorlar. Sırayı kaçırmayalım diye beklerken tartışmayı, insanları izlemeye daldık ama sanırım 20 dakika civarı sıra bekledik. Adımız okunduğunda “YEMEEEEK” diye içeri koşacakken hesabın girişte ödendiğini fark ettik. Hesabı girişte ödüyorsunuz, fişinizi alıyorsunuz sonra “YEMEEEK” diye koşa koşa içeri girebiliyorsunuz. Açık büfe kahvaltı kişi başı 25 Lira bu arada ve sadece pazar günleri. Sizi kaç kişiyseniz ona göre bir masaya yönlendiriyorlar. Kalabalık olduğu için ve şansımıza köşelerdeki iki kişilik masalar boşaldığı için biz manzaraya karşı oturamadık pek :( Kıyıdan köşeden bakmaya çalıştık. Cam kenarına oturup denize karşı kahvaltı yapanlara imrenerek baktık bir de.

Tesis geniş bir alana sahip, içeride de birçok masa var. Ayrıca kapatılmış 100-150 kişilik bir bölüm de vardı özel bir grup için ayrılmış. Kalabalık gruplar önceden rezervasyon yaptırıp kapalı bir bölümde kahvaltı yapabiliyorlar. Manzaraya karşı oturanlara imrenerek bakıp etrafı da süzdükten sonra karnımızı doyurmaya karar verdik :) Açık büfede çeşit çok. Bizi şaşırtan bu oldu açıkçası. Kahvaltılık çeşitlerinden tutun pastasına, kuru kayısısına, kısırına kadar her şey var. İçecek kısmı da çeşitli. Çay, kahve, espresso, cappuccino, meyve suları.. Ne ararsanız ! Ve en güzel kısmı da tabaklar hiç boş kalmıyor, eksikler tamamlanıyor. Bizce tek eksiği her masaya termos vermemeleri. Çayı sevenler ve çabuk içenler için çay bittikçe kalkıp yenilemek biraz zahmetli gelebiliyor. Ama yaptığınız kahvaltı bu kusurun üstünü örtüyor bizce :)


İçerisini fotoğraflamak biraz zor. İnsanlar haklı olarak fotoğraflarının çekilmesinden rahatsız olabiliyorlar. O yüzden bu postumuzda görsel sayısı biraz az. Mazeretimizi makul görüp bizi de bu seferlik mazur görürsen mesut oluruz canım ziyaretçi <3 Üstte gördüğünüz gibi bir sıra oluyor tabaklarınızı doldururken ama sürekli değil. Ayrıca horozlara ve flamingoya biz pek anlam veremedik. Estetik de bulmadık açıkçası :) İçerisi örtüler ve çekmeceler dahil her şey beyaz olduğu için göze çok hitap etmiyor açıkçası. Biraz düğün salonu havası var. Düğün salonu demişken! Beykoz Koru Sosyal Tesisi düğün davetlerine, toplantılara ve çeşitli organizasyonlara ev sahipliği yapıyormuş. Belki de ondandır bu beyaz renk yoğunluğu.


Beykoz Koru Sosyal Tesisi, açık büfesindeki çeşitlerle kahvaltı için seçilebilecek bir mekan. Tabi ki sadece Pazar günleri. Pazar günü olduğu için de bir hayli kalabalık. Sıra beklemeyi göze alıyorsanız gidin bir görün derim. Ya da erkenden gidin bekleyen değil beklenilen olun :) Biz kahvaltısından memnun kaldık, darısı sizin başınıza! <3

Dipnot: Biz sadece kahvaltısını denedik, genel menüsü konusunda bir fikrimiz yok henüz ama Koru Steak ve Koru Kebabı’yla ünlüymüş. Denerseniz ve güzelse bize ulaşın lütfen! :) Son olarak Beykoz’da iki tane sosyal tesis var. Biri Beykoz Sosyal Tesisleri diğeri Beykoz Koru Sosyal Tesisleri. Biz koru içindekine gittik o yüzden şimdilik diğerine kefil olamıyoruz. Diğerine de kefil olmak dileğiyle, başka bir mekan ve başka bir postta görüşmek üzere! <3
Oku

25 Şubat 2016 Perşembe

Beykoz Korusu

Merhaba ziyaretçi! :) Öncelikle hoş geldin! Bu bizim ilk postumuz. Yani içinde bazı hataların, eksiklerin olabileceği -ihtimaldir- ve senin bunları mazur görebileceğin bir post. :)

Peki bu postun konusu olan yer neresi, önce oradan başlayalım. Yer, Beykoz Korusu! :)


AhXv1uNmxLaYfsrSbwyqu8m2x7qWg_88h2-3WuFOwBom.jpg

Beykoz'u bizden biraz fazla okuyacaksın onun uyarısını şimdiden yapayım. Beykoz`u, yeşilini, mavisini biraz fazla seviyoruz biz sanırım :)

AiVwOlp7uhLutIXC7AhT7V8tU3UHIsYxPX_G8AA_YYg-.jpg

Beykoz Korusu'nun tarihinden başlayalım. Beykoz Korusu diğer bir adıyla “Abraham Paşa Korusu”, İstanbul Boğazı sırtlarında Beykozla Paşabahçe arasında geniş bir alan. Koru adını, Mısır Hıdivi Mehmet Ali Paşa'nın yakın adamlarından olan Erem Amira'nın torunu Abraham Paşa'dan alıyormuş. Abraham Paşa'nın Beykoz Korusu arazisine sahip olması da biraz ilginç aslında. Abraham Paşa dönemin Osmanlı padişahı Abdülaziz'le dostluk kurmuş ve bir rivayete göre padişahla oynadığı tavlada galip gelmesi üzerine bu korunun bulunduğu araziyi kazanmış.

AiiVGLLe45jk90Kp9z6lnjs9PiLiF-uEf5jKO-nP5Y3e.jpg

Beykoz Korusu'nun içinde 2 yapay mağara, 5 havuz, kayalarla oluşturulmuş 3 yapay çağlayan var. Ayrıca otoparkı da var arabasıyla gitmeyi düşünenler için. Beykoz Korusu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait. İçinde kır kahveleri, restoran, sera, açık spor alanları, çocuk parkı oturma ve piknik alanları da var. Gittiğimizde bazı aileler piknik yapıyorlardı :) Yani zaman geçirmeniz için korunun içinde birçok alan var.

Aua4v4BxrkI34H9xuGejwlpEcAZrtQA47wB8BXPPO1mv.jpg

IMG_1057.JPG

Ayrıca korunun içi çok düzenli ve bakımlı geldi bize. Ağaçlar ve yollar belli bir düzen içinde. Koruda bulunan hayvanlar da çok uysal. Yapay çağlayanların önünde haftasonu fotoğraf çekilmek için sıra bekliyor insanlar :) Ayrıca her yeşil ve mavinin buluştuğu noktada olduğu gibi içerde gelin ve damat görürseniz şaşırmayın. Düğün fotoğrafları çekmek için tercih edilen yerlerden bir tanesi Beykoz Korusu. Haftasonları ziyaretçisi de çok oluyor. Koruya girdiğinizde park etmiş arabalardan anlayabiliyorsunuz bunu. :)

IMG_1060.JPG

Beykoz Korusu'na ulaşım da kolay. Anadolu Yakası'ndan ulaşım için 15`li bütün hatlar “Beykoz Korusu” durağından geçiyor. (11H, 20, 137 gibi hatlar da var.) Avrupa Yakası için Üsküdar'a gelip Üsküdar'dan kolayca geçebilirsiniz 15`li hatları kullanarak. (121A Beykoz-Mecidiyeköy hattı da bir alternatif olabilir.) “Beykoz Korusu” durağında iniyorsunuz ve biraz yürüyorsunuz yolun devamından. Çok değil, biraz :) Ulaşım da gayet kolay yani.

AvLdinabWwvfnAQ4yAAFXFe6TdXHIiH646hxWz2BK_Wr.jpg


Beykoz Korusu'nun içinde bir de sosyal tesis var. Peki İBB Beykoz Korusu Sosyal Tesisleri'nin kalitesi, hizmeti, ortamı, çalışanları nasıl? Keyifli vakit geçirebilir miyiz? Onları diğer postta yazacağız cağnım ziyaretçi. Takipte kal olur mu? :)
Oku